Depresyon
Depresyon, kişinin ailesini, kişisel ilişkilerini , iş veya okul hayatını, uyku ve yeme alışkanlıklarını, genel sağlığını önemli ölçüde etkiler. Depresif bir dönem geçiren kişi, genellikle yaşamın tüm yönlerine yayılan düşük bir ruh hali ve daha önce zevkli faaliyetlerden zevk alamama sergiler. Depresif insanlar, değersizlik, uygunsuz suçluluk, pişmanlık, çaresizlik, umutsuzluk düşünceleri ve duyguları ile meşgul olabilirler. Bunlar üzerinde derin derin düşünebilirler. Majör depresif bozukluğun diğer belirtileri arasında zayıf konsantrasyon ve hafıza, sosyal durumlardan ve aktivitelerden geri çekilme, cinsel dürtü azalması, sinirlilik, ölüm veya intihar düşünceleri yer alır. Uykusuzluk yaygındır; tipik modelde, bir kişi çok erken uyanır ve tekrar uyuyamaz. Aşırı uyuma da olabilir. Ağır depresif duruma sahip kişilerde psikotik belirtiler olabilir. Bu belirtiler, sanrıları veya daha az yaygın olarak halüsinasyonları içerir (APA, 2013).  Majör Depresif Bozukluğun Nedenleri Depresyon için biyopsikososyal model, biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin hepsinin depresyona neden olmada bir rol oynadığını öne sürer (APA, 2013). Diyabet-stres modeli, depresyonun, önceden var olan bir kırılganlık veya zayıflığın stresli yaşam olayları tarafından aktive edilmesi ile sonuçlandığını belirtir. Önceden var olan kırılganlık, ya doğa ile genler arasındaki bir etkileşimi ima eden ya da çocuklukta öğrenilen dünya görüşlerinden kaynaklanan şemalardan olabilir (Caspi ve ark., 2003; Haeffel ve ark., 2008).  Olumsuz çocukluk deneyimlerinin (çocuklukta istismar, ihmal ve aile işlev bozukluğunu içeren), özellikle birden fazla türü varsa, majör depresyon riski önemli ölçüde artar. Çocukluk çağı travması aynı zamanda depresyonun şiddeti, müdahaleye zayıf yanıt verme ve depresyonun süresi ile de ilişkilidir (Saveanu ve Nemeroff, 2012). Genetik Aile ve ikiz çalışmaları, depresyon riskinde bireysel farklılıkların yaklaşık %40'ının genetik faktörlerle açıklanabileceğini ortaya koymaktadır. Çoğu psikiyatrik bozukluk gibi, depresyon da muhtemelen birçok bireysel genetik değişiklikten etkilenir (Sullivan ve ark., 2000). Esas olarak nörotransmiterlerdeki, özellikle de serotonin, norepinefrin ve dopamindeki anormalliklerden kaynaklandığı düşünülmektedir (Bains ve Abdijadid, 2021). Çevresel Faktörler Depresyonla ilişkili stresli olaylar: örneğin, iş kaybı, finansal güvensizlik, kronik (sürekli) veya yaşamı tehdit eden sağlık sorunları, şiddete maruz kalma, ayrılık ve yastır (Kessler, 1997). En çok yetişkinlikte ortaya çıkar. Bununla birlikte, yaşamın sonraki dönemlerinde majör depresif bozukluğun öncülü olarak çocukluktaki olaylara maruz kalmaya odaklanılmıştır. Bu olaylar arasında fiziksel ve cinsel istismar, psikolojik ihmal, aile içi şiddete maruz kalma, ölüm veya ayrılık sonucu ebeveynlerden erken ayrılma yer alır. Olumsuz yaşam olaylarının sayısı ve şiddeti depresyonun şiddeti ve sürekliliği arasında bir ilişki bulunur (Li ve ark., 2016). Depresyon nasıl tedavi edilir? Depresyon ciddi, fakat tedavi edilebilir bir hastalıktır.  Depresyon için göreceğiniz tedavinin düzenlenmesi durumunuzun günlük hayatınızı ne kadar etkilediğine, hastalığın ilk defa ortaya çıkıp çıkmadığına, depresyonun ağırlığına, ortaya çıkan belirtiler kümesinin özelliklerine, tekrarlayıp tekrarlamadığına, mevsimsel ilişkisi olup olmadığına, intihar düşüncesi olup olmadığına ve başka bir çok özelliğe bağlıdır. Depresyonunuz hafifse, doktorunuz  konuşma terapisi olan psikoterapiyi önerebilir.  Sorunlar kronikleşmeden başvurulduğunda  hafif derecede bir depresyonu, ilaç tedavisi olmadan sadece psikoterapi ile çözmek mümkün olabilir. Araştırmalar tedavi sonlandıktan uzun süre sonra bile kişilerin halen psikoterapide kazandıklarından fayda görmeye devam ettiklerini gösteriyor. Ancak orta ve ağır şiddette depresyonda, kişinin problem çözme yeteneği bloklanıp terapiye verdiği yanıtı yavaşlatabilir, Orta ve ağır depresyonda terapinin etkin ilerleyebilmesi ve işe yarayabilmesi için antidepresan kullanımı gerekmektedir. Bu durumda psikoterapi  ile birlikte doktorunuz muhtemelen sizin yaşam tarzınıza uyan bir tedavi için antidepresan reçetesi yazacaktır. Ancak sadece ilaçlara güvenmemek ve bir daha tekrarlamaması için depresyonunuzun nedenini anlamak, hazırlayıcı kişilik özellikleriniz veya şemalarınız var ise bunları saptamak ve değiştirmek için çalışma, yaşam olayları ve stresle başa çıkabilmek için problem çözme yetenekleri ile donanmak amacıyla  bir yanda terapiye devam etmek önemlidir.